Hac Nedir ?
Hac İslamın beş esasından biridir. Hem mali ve hemde bedeni bir ibadettir. Hac, şartları kendisinde bulunan kişiye ömürde bir defa farzı ayındır. Mali durumu müsait olduğu halde, ömrünün sonuna kadar sıhhati müsait olmazsa vekil gönderir. Hac; lugatte tazim edilecek mekanları ziyaret kasdında bulunmaktır. İstilahda;
Hususi mekanı(Kabe-i muazzama ve civarındaki mukaddes mekanları) hususi zamanda(Hac ayları; şevval, zilkade, zilhiccede), Hususi fiille (Hac menasiki; haccın farzları, vacipleri, sünnetlerine riayetle) ziyaret etmektir. Peygamber efendimiz(S.A.V) buyurmuşlar ki; İslam beş temel esas üzerine kurulmuştur. Bunlar Allah(c.c)’dan başka ilah olmadığına ve Muhammed (sav)’in Allah’ın peygamberi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, ramazan orucu tutmak ve Kabeyi haccetmektir.
Hacca Gitmeden Önce Yapılacak Hazırlıklar
Kul hakkı olma riskine karşı akraba, komşu, iş çevresi vs. ile mutlaka helalleşmek çok önemlidir.
Hac yolculuğuna çıkmadan önce günahlarımızdan arınmak için çokça İstiğfar-ı Şerif okumak önemlidir.
Hac yolculuğunda Peygamber efendimizi ziyaret edeceğimiz için ona elimiz boş gitmemek için hediye olarak çokca Salavat-ı Şerife okumak lazımdır.
Bunun yanında yine manen hazırlanmak için hac yolculuğuna çıkmadan evvel Yasin-i Şerif, İhlas-ı Şerif ve benzeri duaları okumak faideli olacaktır.
Mübarek hac yolculuğuna çıkmadan tesbih namazı, Duha, Evvabin ve Teheccüd namazı gibi nafile namazları kılmak çok faideli olacaktır.
Hac yolculuğuna gitmeden evvel Kuran-ı Kerim okumayı bilmiyorsanız öğrenmek çok faideli olacaktır. Kuran-ı Kerimi öğrenmek için grup hocanızı arayabilirsiniz.
Şirketinizin hac yolculuğuna çıkmadan önce yapılan seminerlere mutlaka katılmanız gerekmektedir. Seminer tarihleri için grup hocanızı veya 444 59 60 nolu telefonumuzdan bilgi alabilirisiniz.
Yapılan hac seminerinde mutlaka grup hocanızla tanışın ve Suud telefonunu almayı unutmayın eğer alamadıysanız 444 59 60 nolu telefonumuzdan alabilirsiniz.
Seminerlerde sizlere anlatılan; hac yolculuğunda lazım olacak almanız gereken İhram, terlik, bel kemeri gibi malzemeleri almayı unutmayın.
Hac yolculuğuna giderken uçak ve otobüste mümkün ise uyumadan abdestli olarak gidilmesinin çok önemlidir, onun için yolculuğa çıkılacağı gün iyi bir şekilde istirahat ediniz.
Hac yolculuğa çıkmadan evvel gusül abdesti alarak Mübarek beldelere mümkün ise boy abdesti ile ayak basmak uygun olacaktır.
Gitmeden 24 saat önce sıvı tüketiminin azaltılması, dolayısı ile yolda abdest sıkıntısı çekmemeniz için önemlidir.
’Hac meşakkattir’’ Hadisi şerifini hiçbir zaman unutmayalım.
Hac yolculuğuna gitmeden Aile hekimine veya en yakın sağlık kuruluşuna gidilerek sağlık kontrolünden geçin ve ihtiyaç olan ilaçlarınız varsa fazlaca yanınıza alın.
Menenjit aşısını mutlaka yaptırın.
Hac için kullanacağınız çanta ve valizlerinize isim adres ve telefonlarınızı yazın
Şirketinizin size verdiği hac ve umre rehberi isimli kitabı birkaç kez mutlaka okuyun. Kitaplara ulaşmak için “Medya” menüsü altında ki “Ücretsiz Rehber Kitaplar” sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Kuran-ı Kerim ve size verilen hac ve umre rehberi kitapları giderken yanınıza mutlaka alın.
Nufus cüzdanınız mutlaka yanınızda olsun
Bagaj ağırlınız en fazla 30 kg. olmalıdır. El çantanızda 8 kg. geçmemelidir.
Yanınızda oradaki şahsi ihtiyaçlarınıza yetecek kadar parayı TL Türk Lirası olarak alabilirsiniz. Orada TL geçerli olacaktır ancak gittiğinizde döviz büfelerinden sar alabilirsiniz.
Belirtilen saatte mutlaka havalimanında hazır olun.
Yurt dışı çıkış pulu 15 TL almayı unutmayın.
Havalanına gelince ilgili evrakları görevlilerden teslim alın. (Pasaport vs.)
Pasaport ve Umre kartınızı kesinlikle valizinize koymayınız…
Valizinizi söylenen yerden bagaja veriniz.
Bagaj fişinizi ve Uçuş kartınızı el çantanıza koyunuz.
Suudi Arabistan havaalanından Otele gidinceye kadar bütün kontrol Suudi Arabistan hükümetindedir. Unutmayın.
Grup Hocanızın talimatlarına uyunuz ve grubunuzdan ayrılmayınız.
Havalimanlarında giriş ve çıkışlarda Suudi kanunlarından kaynaklanan sıkıntılar olabilir bu sebeple beklemeler olabilir. Sabırlı olmaya gayret gösterin.
Hac ibadetinin meşakkatli bir ibadet olduğunu unutmayalım.
Haccın Hikmet ve Fazileti
Haccın farz olmasındaki pek çok hikmetten bazıları: İslam’ın izzetini, Müslümanların birliğini, kardeşliğini temine vesiledir. Her taraftan gelip toplanmış olan Müslümanlar, birbirinden çok istifade ederler. Hac, en faydalı, Kutsi bir seyahattir. Orada toplanmış, dünya elbisesinden soyulmuş, beyaz ihramlara burunmuş olan muazzam bir kitle, mahşerden bir numunedir. Hacda nefsi öldürme vardır. Her hacı, ailesinden ve dostlarından ayrılmış, zevklerini bırakmış, birtakım sıkıntı ve eziyetleri göze almış fedakar bir Müslüman dır. Arafat, Arasat’tan bir numunedir. Hacer-i Es’ad’ı istilam (selamlama) yevm-i misaktaki ahdi tecdid (yenilemek) demektir. Hacda “Ölmenizden evvel olunuz.” sırrı tecelli eder. “Hacda büyük bir topluluk meydana gelir. İslam alemi birbirlerinin hallerini öğrenip, birbirlerine iyilikte ve takvada yardım ederler. Bir kavim diğerinden nice ibretler öğrenip hikmet alırken, Müslüman kardeşlerinin çokluğu ve dünyadaki gayretleri ile de manen güçlenir.”
Meali: “Şüphesiz alemler için, çok feyizli ve aya-ı hidayet olmak üzere, konulan ilk ev (ma‘bed) elbette Mekke’de olandır. Orada apaçık alametler, İbrahim’in makamı vardır. Kim oraya girerse (taarruzdan) emin olur. Ona bir yol bulabilenlerin (gücü yetenlerin) Beyti hac (ve ziyaret) etmesi Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim küfrederse şüphesiz ki Allah alemlerden gani(müstağni) dir.” Dünya ve ahiret hayatı bakımından mühim bir dönüm noktası olan hac, ihlas ve samimiyetle eda edildiği zaman Hz. Allah katında yüksek dereceleri ihraz etmeye vesile olur ve kişiyi her hususta mükemmelleştirir. Nitekim Rasulullah (s.a.v.)Efendimiz buyurdular ki:
Manası: “Kim Allah’a Teala için haccederse,kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa, anasından doğduğu gibi günahlardan temizlenmiş olarak döner.” “Cabir (r.a)’dan Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: “Hacc-ı mebrur icin cennetten başka mükafat yoktur. ” Bunun üzerine: – “Onun mebrur olması ne (ile) dir?” diye soruldu:
Resûl-i Ekrem (s.a.v.): – “Yemek yedirmekle, hoş kelam (konuşmakladır.) iledir” buyurdu.
Manası: Ebû Hureyre (r.a.)’dan şöyle dediği rivayet olunmuştur. Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) : – “Hangi amel daha fazîletlidir?” diye sorulduğunda – “Allah ve Resûlüne îman etmektir.” cevabını verdi. – “Sonra hangisi denildi?”. – “Allah yolunda cihaddır.” buyurdu. – “Daha sonra hangi (amel) dir?” denildi. – “Hacc-ı mebrûrdur.” buyurdular. .
Manası: “Hiç şüphe yok ki, şu bayt (-i şerif), İslam’ın direk (mesabesindeki rükün)lebinden biridir. Kim hac ve umre yaparsa, kefaletini Allah’ın üzerine havale etmiş demektir. Eğer (bu yolculukta) vefat ederse Allah onu cennete koyar, şayet ehil(-i bayt)inin yanına döndürürse ecir ve ganimetle geri çevirir.”
Manası: “Hac ve umre yapanlar Allahu Teâlâ’nın elcileridir. Hazret-i Allah onları hacca Çağırdı, hemen icabet ettiler, onlar da Allah’tan istekte bulundular, Cenab-ı Hak da dileklerini kendilerine verdi.”
Manası: “Hacda harcanan para, Allah (c.c.) yolunda (cihad için) sarf edilen nafaka gibi, yedi yüz kat fazlası ile verilecektir.” Allah rızası için yapılan hayır ve ibadeti ifa için harcanan paralar, budanmış bir asmanın daha çok uzum vermesi gibi, sahibinin malında bir bereketin husulüne vesile olur.
Manası›: “Kim açık(ta görülen) bir ihtiyaç, (yolculuğuna) mani olan bir hastalık veya zalim bir hükümdar engellemediği halde haccetmezse, dilerse Yahudi, dilerse Nasrani olarak olsun.”
Manası›: “Kim açık(ta görülen) bir ihtiyaç, (yolculuğuna) mani olan bir hastalık veya zalim bir hükümdar engellemediği halde haccetmezse, dilerse Yahudi, dilerse Nasrani olarak olsun.”
Beyt-i Mamur : Meleklerin Kâbesi.
Mescide-i Haram : Mekke-i Mükerreme’nin ortasında Kabe-i Muazzama’nın bulunduğu Mescid-i Şerif’dir.
Hac : Hususi mekanı, hususi zamanda, hususi fiille ziyaret etmektir.
Hacc-ı ifrad : Umresiz yapılan hacdır.
Hacc-ı Temettu : Aynı senenin hac aylarında umre ve haccı ayrı ayrı ihramlarla eda etmektir.
Hacc-ı Kıran : Bir ihramla umre ve haccı beraber yapmaktır.
Hac ayları : Şevval, Zilkade ve Zilhicce’nin ilk on günüdür.
Menasik-i Hac : Hac fiilleri; haccın farzları, vacipleri ve sünnetleri.
Hacc-ı Mebrur : İnsanlara ikram ederek, güzel konuşarak ve günah karıştırmadan yapılan makbul hacdır. Alameti, hacdan, üzerinde bulunduğu halden
daha hayırlı olarak gelmek ve günahlara dönmemektir.
Umre : ihramlı olarak Beytullah’ı tavaf etmek,
Safa ile Merve arasında sa’y etmektir.
İhram : Niyet ve telbiyeden ibarettir ki, hacca yahut umreye ve kırana göre her ikisine niyet ederek harama dahil olmaktır.
İzar : Peştamal gibi belden aşağıya tutulan örtü.
Rida : Peştamal gibi omuzdan örtülen havlu veya benzeri örtü.
Hatim : Kabe’nin kuzeyinde yarım daire şeklindeki duvar.
Hicr : Kabe’nin, hatimle cevrilmiş olan kısmıdır. Kabe’den sayıldığı için tavaf Hatim’in dışından yapılır.
Hacer-i Esved : İçerisinde insanların ruhlar aleminde verdikleri ahitlerinin bir nushasının bulunduğu,Cennet-i Ala’dan gelmiş bembeyaz ve büyükçe bir yakuttur. Aslında bembeyaz iken günahkarların ellerini ve yüzlerini sürmelerinden dolayı siyahlaşmış ve Hacer-i Esved denilmiştir.
Mültezem : Hacer-i Esved’in konulduğu köşe ile Kabe’nin Kapısı arasıdır. Duaların makbul olduğu yerlerdendir.
Makam-ı İbrahim: İbrahim Aleyhisselam’ın ayak izlerinin üzerinde aşikar olarak görüldüğü mübarek bir taşdır.
Mizabu’r-rahme : Altın oluk.
Zemzem : Cebrail Aleyhisselam’ın çıkardığı mübarek sudur.
Şavt : Kabenin etrafını bir defa dolaşmaya denir.
Tavaf : Kabe-i Muazzama’nın etrafında yedi defa dolaşmaktır. Yani yedi şavta, bir tavaf denir.
Tavaf-ı Kudum (Kudum Tavafı): Mekke-i Mükerreme’ye varılınca yapılan tavaftır. Bu tavaf, afakiler (Mekke dışından gelen) için sünnettir.
Tavaf-ı ifaza (Ziyaret Tavafı) : Arafat’tan inildikten sonra yapılan farz tavaftır.
Tavaf-ı Sader (Veda Tavafı): Afakiler için Mekke-i Mukerreme’den ayrılmazdan önce yapılan vacip tavaftır. Hac fiilleri bununla tamam olur.
Izdıba : Sonunda sa’y olan tavafa başlamazdan evvel rida’nın bir ucunu sağ koltuk altından gecirip, sol omuz üzerine atmaktır. Böylece sağ omuz ve kol ihramın dışında kalır. Kendinden sonra sa’y olan tavafların her şavtında erkeklere sünnettir.
İstilam : Tavafa başlarken ve tavaf esnasında Hacer-i Esved’in hizasına her gelişte dönerek namaza durur gibi iki eli kulak hizasına kaldırıp “Bismillahi Allahu Ekber, la ilahe illallahu vallahü ekber” diyerek hacer-i esvede elini koyarak
öpmektir. Bu mümkün olmuyorsa el işareti ile uzaktan selamlayıp sağ elin içini öpmektir.
Remel : Izdıba halinde ilk üç şavtta adımlar kısaltılmak ve omuzlar silkelenmek suretiyle süratli ve çalımlı yürümektir. Diğer dört şavtta normal olarak yürünür.
Safa ve Merve : Mescid-i Haram’ın doğusunda, sa’yin yapıldığı 350 m. aralıklı iki tepedir.
Sa’y : Safa’dan Merve’ye dört gidiş, Merveden Safa’ya ise üç geliş olmak üzere yedi şavttır. Sa’y, haccın ve umrenin vaciplerindendir.
Hervele : Erkeklerin, Safa ile Merve arasında her geliş ve gidişte iki yeşil direk arasında koşmalarıdır.
Vakfe : Arefe günü öğle namazından sonra Bayram günü fecir tulu edinceye kadar bir anda olsa Arafta bulunmaktır. Bir de Müdelife vakfesi vardır ki bayramın birinci günü imsak ile güneşin doğması arasında Müzdelife sınırları içerisinde bulunmaktır.
Arafat : Mekke-i Mükerreme’nin güney doğusunda yaya altı saatlik (25 km) mesafede bulunan bir mevkidir. Haccın rüknünden biri olan Arafat vakfesi orda yapılır.
Müzdelife : Mina ile Arafat arasında Harem sınırları içerisinde bir bölgenin adıdır.
Meş’ar-i Haram : Müzdelife’deki Kuzah tepesidir.Şimdi üzerine mescit yapılmıştır.
Mina : Harem sınırları içerisinde, Kabe ile Müzdelife arasında bir mevkidir. Mescid-i Haram’a 6,5 km mesafededir. Cemreler (şeytan taşlanacak yerler) Mina’dadır.
Cemre : Ufak taş veya ufak taş yığını.
Cemre-i Ula : Cemrelerden Mina tarafında olanıdır.
Cemre-i Vusta : İkinci cemre.
Cemre-i Akabe : Mekke-i Mükerreme tarafında bulunan cemredir. Halk dilinde cemrelere sıra ile “küçük şeytan, orta şeytan, büyük şeytan” denilir.
Remy-i Cimar : Cemrelere ufak taş atmaktır.
Hedy : Harem bölgesinde, Hac ile alakalı olarak kesilen kurban olup Minada kesilmesi
sünnettir.
Udhiyye : Kurban bayramında belirli şartları haiz kimselerin kesmesi vacib olan kurban.
Cinayet : Hacda cezayı icabeden fiil ve davranışlar.
Dem : Koyun ve keçi cinsinden olan kurban
Bedene : Deve ve sığır cinsinden olan kurban.
Harem : Mekke-i Mükerreme ve civarıdır ki hududları tayin edilmiş ve nişan dikilmiştir.
Hill : Harem ile mikat sınırları arasında kalan yerlerdir.
Mikat : İhram için belirlenmiş yerler olup ihramsız geçmek caiz değildir.
Mekki : Mikat dahilinde ikamet edenlerdir.
Afaki : Mikat haricinden Mekke’ye gelenlerdir.
Eyyam-ı Teşrik : Zilhicce’nin on birinci, on ikinci ve on üçüncü günleridir. Bu günlerde teşrik tekbirleri getirildiği için teşrik günleri denilmiştir.
İhram Nedir?
İhram: Niyet ve telbiyeden ibarettir ki hacca yahut umreye veya kırana göre her ikisine niyet ederek harama dâhil olmaktır. Bu esnada erkeklerin büründükleri rida ve izar denilen iki parça örtüye halk arasında ihram denilmektedir (hanımların ihramları normal elbiseleridir). Hac ve umre ibadetlerini eda etmek için bir kısım mubahları haram kılmaktır. (İnaye c.2,s.429)
İhrama girmenin esrarı ve hikmeti: Dünya ziyneti olan elbiselerden soyunarak; doğumu ve ölülerin diriltilmesini, mahşer yerini, hesap gününü, mizanı düşünmek, temiz olarak fuyuzatı ilahiyyeye nail olmaktır. İhramsız hac ve umre yapılamaz.
İhrama girecek kimse evvela tırnaklarını keser, koltuk altı ve kasık kıllarını temizler, gerekiyorsa saç ve sakal traşı olup, bıyığını düzeltir. Mümkünse gusleder. Gusletme imkanı yoksa yalnız abdest alır. İhrama girerken yapılacak gusul sunnet-i müekkededir.
Bu gusul, hadesten taharet için değil, maddi temizlik içindir. Bu bakımdan hayız ve nifas halindeki kadınlar da gusledebilirler. Gusülden sonra vücutta renk ve iz bırakmayan güzel bir koku sürünür. Vücud sadece izar ve rida ile örtülür.
Baş açık ve ayaklar çıplak bırakılır. Ancak ayaklarına topukları ve üzeri açık terlik giyer. İzar ve ridaya büründükten sonra 2 rekat namaz kılar: Birinci rek’atta Fatiha-i Şerife’den sonra Kafirun suresini, ikinci rek’atta Fatiha-i Şerife’den sonra ihlas suresini okur. Namazdan sonra kıbleye dönüp hac veya umreden hangisine niyet edecekse ona niyet eder. (Vekil ise falan kimse adına der) Ara vermeden 3 kere:
“Lebbeyk, Allahumme lebbeyk, lebbeyke la şerike leke lebbeyk. İnnel-hamde ve’n-ni‘mete leke ve’l-mülk. La şerike Lek.” diye telbiye getirip peşinden tekbir ve Salavat-ı şerife okur. Boylece ihrama girilmiş olur. Artık yol boyunca telbiye, Peygamber Efendimiz’e bol bol salavatlar getirilir, dualar yapılır; zikir, tesbih ve tehlilde bulunulur. Farz namazların ardından da çokça telbiye getirilir. Telbiyeleri yüksek sesle söylemek, erkekler için müstehaptır. Kadınlar seslerini yükseltmeden söylerler.
İhramdan çıkmak için erkekler saçlarını ya ustura ile tıraş ettirirler veya en az saçlarının dörtte birini, parmak uçları kadar (1,5-2 santim) kısalttırırlar. Başı tıraş ettirmek, kısalttırmayı efdaldir. Kadınlar ise tıraş olmazlar, saclarının uçlarından 1-2 santim kısaltırlar. Böylece ihramdan çıkmış olurlar.
İhrama girmek için muayyen yerler vardır. Bunlara “Mikat mahalli” denir. Beytullah’a ulaşmak isteyen afakinin, Kabe-i Muazzama’ya ta’zim icin ihramlı olması ve mikat mahallinden ihrama girmesi lazımdır. Mikat hususunda insanlar üç kısımdır:
- Afaki olanlar: mikat mahallerinin dışından gelenlerdir.
- Hill ehlidir: mikat mahalleri ile harem arasında ikamet edenler.
- Harem ehlidir: Mekke ve civarında ikamet edenler.
İHRAMIN MÜBAHLARI
- Kan aldırmak.
- Kıl koparmadan vücudun herhangi bir yerini veya başını kaşımak.
- Yıkanmak, kokusuz sabun kullanmak.
- Sıcaktan korunmak için bir ağaç, ev, çadır altına sığınılabileceği gibi, başa değdirmeden şemsiye taşımak.
- Kemer takmak, silah kuşanmak, yüzük ve saat takmak, kokusuz sürme çekmek.
- Topukları ve üzeri açık ayakkabı giymek.
- Diş çektirmek, iğne vurdurmak.
- Kollarını giymeden palto veya ceket gibi bir elbiseyi omuza almak.
- Yorgan, battaniye veya herhangi bir örtü
ile, yüz ve baş hariç vücudun diğer kısımlarını örtmek.
İHRAMIN VACİBLERİ
- Mikat hududunu geçmeden ihrama girmek.
- İhramın yasaklarından korunmak
İHRAMIN SÜNNETLERİ
- İhrama girmeden önce, koltuk altı ve kasık kıllarını temizlemek, tırnak kesmek ve güzel koku sürünmek.
- İhrama girerken gusletmek veya abdest almak.
- Erkekler,izar ve rida denilen iki parça örtüye sarınmak.
- İhrama niyyet ettikten sonra kerahet vakti değilse iki rek’at ihram namazı kılmak.
- İhramlı bulunduğu surede her fırsatta telbiye söylemek.
- Telbiyeyi üç defa tekrarlamak.
- Telbiyeden sonra teşrik tekbiri, salevat-ı şerife, dua ve niyazda bulunmak.
İHRAM’IN MÜSTEHAPLARI
- Gusul’e ihram için niyet etmek.
- İhramın beyaz, yeni veya yıkanmış olması
- Nalin veya naline benzeyen terlik giymek
- Misvak kullanmak.
- Saclarını taramak.
- Bıyıklarını sünnete uygun kesmek.
İHRAMIN SAHİH OLMASININ ŞARTLARI
- Niyet etmek.
- Telbiye getirmek veya telbiye yerine geçen bir zikirde bulunmak.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Telbiyede bulunan hiç bir Müslüman yoktur ki, onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç, sert toprak onunla birlikte telbiyede bulunmasın, bu iştirak (sağ ve solunu göstererek) şu ve şu istikamette arzın son hududuna kadar devam eder”.
Bir kimse hac veya umre için niyet edip, telbiye yapmakla ihrama girmiş olur. İhramdan çıkıncaya kadar kendisine bazı fiil ve davranışlar haram olur. Bu haramlara ihram yasakları denir.
A- İhramlının kendi vücudu ile alakalı yasaklar:
- Koku sürünmek,
- Kokulu sabun kullanmak,
- Traş olmak, bıyıkları kesmek,
- Süslenmek maksadıyla kına sürmek, ruj ve oje gibi maddeler kullanmak,
- Tırnakları kesmek,
- Vücudundan herhangi bir yerinden kıl koparmak veya kesmek.
- Kasık ve koltuk altı kıllarını yolmak veya traş etmek.
B- Giyim kuşam ile alakalı (erkeklere) yasaklar:
- Başa takke giymek veya sarık sarmak,
- Pantolon, palto, gömlek gibi dikişli elbiseler giymek.
- Çorap, eldiven veya üstu ve topukları kapalı ayakkabı giymek.
C- Cinsi yasaklar:
- Cinsi münasebette bulunmak,
- Öpüşüp, oynaşmak,
- Cinsi münasebete sebep olabilecek söz, fiil ve davranışlarda bulunmak.
D- Başkalarına zarar veren yasaklar:
- Kavga etmek,
- Münakaşa ve mücadelede bulunmak,
- Sövüp saymak, hakaret etmek, gönül kırmak.
E- Harem bölgesi ile alakalı yasaklar:
- Kendiliğinden biten yeşil otları ve ağaçları koparmak, budamak, ezmek,
- Zararsız hayvanları öldürmek.
F- Kara hayvanlarının avı ile alakalı yasaklar:
- Eti yensin veya yenmesin her turlu kara hayvanını avlamak,
- Avcıya işaretle bile olsa yardımda bulunmak,
- Av hayvanlarına zarar vermek.
İhram ile alakalı aşağıdaki hususların haricinde kadınlar da erkekler gibidir.
- Her türlü dikişli elbise, eldiven, çorap ve mest giyebilirler. Başlarını örtebilir, fakat yüzlerini açık bulundururlar.
- Telbiyede seslerini yükseltmezler.
- Tavafta remel de bulunmaz ve sa’yda hervele yapmazlar.
- Başlarını tahlik yani kökten kazıtmazlar ancak kısaltırlar.
- İzdiham varsa Hacer-i Esved’i öpmeden istilam ederler. Erkekler topluluğundan kaçarlar.İzdihamlı zamanlarda Makam-ı İbrahim’in yanında namaz kılmazlar.
- Hayız ve nifas halinden dolayı veda tavafını terk ettiği veya ziyaret tavafını tehir ettiğinden kurban kesmeleri gerekmez. (Lubab Şerhi s.78)
Tavaf Nedir?
Tavaf, Haceru-l Esved’in bulunduğu köşeden başlayarak Kabe’yi solumuza alıp, etrafında yedi defa dolaşmaktır. Kabe-i Muazzama’nın etrafında her bir dolanmaya şavt denir. 7 şavt bir tavaf olur. Her tavafın yapılışı aynıdır. Aradaki fark, niyeti tayindedir. Bu bakımdan tavaf yapacak olan kimse niyetiyle tavafın nev’ini belirler. Ziyaret tavafı: Haccın rükünlerinden olan farz tavaftır. Yapılış zamanı, Kurban Bayramı’nın birinci günü fecrin doğuşundan itibaren ömrün sonuna kadardır. Ancak bu tavafın, kurban bayramı günleri içinde (üçüncü günü güneş batmazdan evvele kadar) yapılması vacibdir. Üçüncü günden sonraya bırakılması halinde ceza kurbanı vacibdir. Tamamıyla terki halinde ise hac bozulur, fasit olur.
- Kudüm tavafı: Hacc-ı ifrad ve hac-ı kıranda bulunan afakiler (Mekke-i Mükerreme’nin dışından gelenler) için sünnettir.
- Ziyaret tavafı: Haccın farz olan tavafıdır.
- Veda tavafı: Afakiler üzerine vacib olan tavaftır.
- Umre tavafı: Umrenin farzlarından olan tavaftır.
- Nezir tavafı: Nezir edilen (adanan) tavafdırki vacibdir.
- Tahiyyetül-mescid tavafı: Mescid-i Haram’a ne zaman girilirse yapılması sünnet olan tavaftır.
- Nafile tavaf: Farz veya vacib tavafların dışında bir Müslümanın dilediği kadar yapabileceği tavaftır.
- Hadesten taharet (cünüp ise gusletmek, abdestsiz ise abdest almak).
- Setr-i avret.
- Özürlü değilse tavafı yürüyerek yapmak.
- Tavafa Hacer-i Esved veya hizasından başlamak.
- Tavafı Kabe’yi sol tarafına alıp rukn-u Iraki yönüne ilerleyerek yapmak.
- Tavafı Hatim’in dışından yapmak.
- Tavaf bitince iki rek’at tavaf namazı kılmak.
- Tavafı yedi şavta tamamlamak.
- Ziyaret tavafını bayram günlerinde yapmak. Tavafın vaciblerinden herhangi birinin terki, cezayı gerektirir. Tavaf yeniden yapılırsa ceza düşer.
- Necasetten taharet.
- Tavafa başlarken, Hacerü’l-Esved’in hizasına, Rukn-i Yemani tarafından gelmek.
- Tavafa başlarken ve her şavtın sonunda Hacer-i Esved’i istilam etmek.
- Sonunda sa’y olan tavaflarda erkeklerin ıztıba ve remel yapması
- Şavtları ara vermeden yapmak.
- Tavaf esnasında zikir, tekbir, tehlil ve dua ile meşgul olmak.
- Ziyaret tavafını bayramın birinci günü yapmak.
- Tavafa başlarken Hacer-i Esved’in karşısında “Bismillahi Allahü ekber” derken ellerini kaldırmak.Tavafın sünnetlerinin mazeretsiz terki mekruhtur. Fakat mazeretsiz de terkedilmiş olsa cezayı gerektirmez.
Hangi tavaf yapılacaksa, ona niyet edilir. Rukn-i Yemani tarafından Hacer-i Esved’in bulunduğu yere gelinir. Mümkünse tekbir ve tehlil ile Hacer-i Esved öpülür. Mümkün olmadığı takdirde, Hacer-i Esved’e dönülür ve “Bismillahi Allahü ekber” diyerek istilam yapılıp, sağ elin içi öpülür. Daha sonra tekbir, tahmid ve salavat getirilir. Tavaf esnasında telbiye getirilmezİstilamdan sonra Kabe sol tarafa alınarak tavafa başlanır. Her dönüş bir şavttır. Yedi şavt bir tavaftır.
Kabe’nin kapısında ve rükünlerin her birinde duaları okunur, salat u selam, tekbir ve tehliller getirilir. Tavaf, Hatim’in dışından yapılır. Rukn-i Yemani’ye gelince el sürülür veya selamlama yapılıp, el öpülmez. Hacer-i Esved’e gelince tekrar istilam edilir. Birinci şavt tamamlanmış olur. Hanımlar, dua, tekbir ve tehlillerde seslerini yükseltmezler. Tavaflarını en tenha yerden yaparlar.Tavaf bittikten sonra mümkünse Makam-ı İbrahim’de, değilse Mescid-i Haram’ın müsait bir yerinde, kerahet vakitleri haricinde iki rek’at tavaf namazı kılınır. Bu namaz vacibdir. Birinci rek’atta Kafirun, ikinci rek’atta ihlas sureleri okunur.
Tavaf namazı kerahet vakitlerinde kılınmaz. Akşamın farzından sonra, önce tavaf namazı, sonra da akşamın sünneti kılınır. Tavaf namazından sonra, Kabe-i Muazzama’ya dönerek ayakta bol bol zemzem içilir,ihlas ve samimiyetle dua edilir.
Sa'y Nedir?
Sa’y; hac ve umrenin menasikinden olup, Safa ile Merve arasında yedi defa gidip gelmektir. Allahü Teala, Hacer Validemizin itaat ve sadakatine ithafen umre ve hac yapan herkese onun gibi sa’yi vacip kıldı.
- Sa’yi yürüyerek yapmak (Hasta, yaşlı ve sakat olanlar arabaya binebilirler).
- Sa’yi yedi şavta tamamlamak.
- Tavaf bitince ara vermeden sa’ye başlamak.
- Necasetten taharet
- Hadesten taharet.
- Sa’ye giderken Hacer-i Esved’i istilam etmek.
- Her şavtta Safa ve Merve tepelerinde, Kabe’nin görülebileceği yere çıkmak.
- Safa ve Merve’de Kabe’ye donerek tekbir, tehlil ve dua etmek.
- Erkekler iki yeşil direk arasında “hervele” yapıp, diğer kısımlarda yavaş yürümek.
- Bütün şavtları ara vermeden yapmak.
- Sa’y esnasında tekbir, tehlil ve dua ile meşgul olmak.
Hacer-i Esved istilam edildikten sonra Safa’ya gidilir ve niyet edilir. Safa tepesine çıkınca Beytullah’a dönülür.Duada olduğu gibi eller kaldırılır. Hamd ve sena edilir. Üç defa tekbir getirilir. Tehlilde bulunulur. Salevat-ı şerife getirilir.Kendisi ve Müslümanlar için dua ettikten sonra, dualarla Merve’ye doğru yavaş, yavaş yürünür.Yeşil direğe gelince ‘Hervele’ yapılıp, ikinci yeşil direğe kadar koşulur. İki yeşil direk arasında şöyle dua edilir:
İkinci yeşil direkten sonra normal şekilde yürünür. Merve’ye gelindiği zaman Beytullah’a dönülür. Safa’da olduğu gibi tekbir, zikir ve dua edilir. Böylece sa’yın birinci şavtı tamamlanmış olur. Aynı şekilde Safa’dan Merve’ye dört gidiş, Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak üzere, yedi şavt yapılınca sa’y tamamlanmış olur. Sa’ydan sonra Mescid-i Haram’da iki rek’at namaz müstehabtır. Merve’de namaz kılınmaz.